Hayaller



 Gözlerim buğulu,her an yağmaya hazır bulutların rengi gibiyim.Gri bir hava,içim daha soğuk dışarının ayazından.Sarıyorum kollarımla kendimi ama nafile..Yumuşacık bir hırka arzuluyorum,Demlenmiş bir fincan çay,plakta eski bir ezgi,cam kenarın da garip bir yalnızlık, bir mumun titrek alevi gibi çarpan kalbimi kıvırıyorum ve yaslıyorum başımı nefesimden bugulanmış camlara...

Hayaller,kuruyan yapraklar gibi dökülüyor yalnızlığın bağrına...

Düşen takvim yapraklarında,günlerin ardı sıra yarışında ve en fazla zamanın kıvrımlarında saklanmış ay ışığında...Bazı geceler daha fazla arıyorum ay ışığını,daha fazla anlatıyor zamanın hızını ve daha fazla sarıyor yanlızlığımı...

Vaktin ağırlığının nedenidir uzun mesafeler.Yollar gibi uzuyor umuda dair hayaller...Özgürlük şiirlere bir konu olmaktan öteye geçmiyor.Gökyüzü daima umuda ve kuşlara yuva.

Hayaller ise zihinlere çizilmiş boş bir çerçeve...

                         ~ Sevgiler~

                              🤍



Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

DİY=Kapı süsü

Resim
Herkesin bir çam ağaca hayranliğinin olduğunu düşünüyorum.zira ben Öyleyim.belkide çocukluğumda çam ağaçlarından başka ağaç görmediğim için de olabilir.yatili bölge okullarının lojmanlarinda yaşamış olanlar beni daha iyi anlayacaktır. Okulun etrafını ören bir duvar vazifesi görürler.Sanki dışarıdan gelebilecek her türlü Kötülüğe  engel olmak için.. Aynı zamanda yıllar önce babam köydeki tepede ev yapinca;ev tek başına çıplak kaldı diye düşünerek oraları yeşillendirmeye karar verdi.Evin etrafını çam ağaçlarıyla donatti. Şu an orası muazzam görülmeye değer gerçekten. Bir çam ağacı beni teee nerelere götürdü.. Gelelim asıl konumuza.Gecen gün oğlumun okul servisini kaçırınca Malesef iş başa düştü.yuruyerek okula gittik.onu sınıfa bıraktıktan Sonra dönerken cam ağaçlarını budayan bir bahcenin önünden geçtim. Aslında çok yüksek duvarları vardı bahcenin.birkac dal yola düşmüştü. O kadar şirin gözüküyordu ki yola düşen dal.kiyamadim geride bırakmaya ve aldım. Ben seni b
Devamı

Masal gibi illüstratör

Resim
Masallar içinde masallar yazıp çizen bir kadın. Cok etkiledi.Beni kendisine hayran bıraktı. Tasha Tudor bir illüstratörmüş.ayni zamanda  yazar.100'ü aşkın çocuk kitaplarının çizimlerini yapmış.kendi de bol cıngıllı ,ışıklı mutlu anlarla dolu kitaplar yazmış.  Asıl adı Rosamund,ama "savaş ve barış"romaninda ki "Natasha"karekterinden çok etkilendiği için ismini "Tasha"olarak değiştirmiş. Çizdikleri de, evi de,yaşamı ve kendisi de hikaye dolu masallardan bir kadın. .. Kendi agzindan: "Ev işlerinden, ütü yapmaktan,çamaşır yıkamaktan, bulaşık yıkamaktan keyif alıyorum .ne zaman şu formlara denk gelsem mesleğimi soruyorlar.Her zaman ev kadını diye yazıyorum. Bu çok güzel bir meslek niye bunun için ozurdilemeli.Ev kadınısiniz diye aptal değilsiniz. Reçel pişirirken Shakespeare okuyabilirsiniz." Kendi yününü eğiyor, kendi kıyafetini hatta sepetini örüyor.kendi yorganını dikiyor.. ."Hayat başarabilecegimiz her şeyi yapaca
Devamı

Mutfakta biri var (ÂŞĶ kurabiyesi❤)

Resim
Sevmek...ne güzel bir mevsim. İçinde hem baharı,hem yazı,hem de ķışı saklayan... Sevmek...ne büyük bir zaman. Dünü, bugünü ve yarını olmayan... Sevmek...ne muazzam bir ilaç. Dokunduğu kalbe şifayı aşılayan... Ve sevmek ne tükenmez bir hazine. Verdikçe farketmeden çoğalan... Allah dört duvarı, ve içindeki renkleri  verir.orayi yuva yapmaksa bizim elimizdedir. İster küçük olsun. İster büyük... Kırmızı olsun ya da beyaz. .. Yakın ya da uzak;hiç farketmez. Bir ev, ancak içinde saklanan ve büyütülen aşk kadar güzeldir. Seven sevdiğine sevdiğini söylesin.diye ne güzel buyurmuş sevgili peygamberimiz. Bu dünyayı  da sevgi kurtaracak hiç şuphesiz. Peki benim aşk kokulu kurabiyelerim nasıl.nasilda yakistilar günün anlam ve önemine,gerçi #ondörtşubat geçti ama olsun.bize her gün ondört Şubat ki.. Tarifini de şuraciga  bırakıp usulca kaçıyorum                  ❤ Marmelatli ÂŞĶ kurabiyesi❤           Malzemeler       ❤ 125 gr tereyağı ya da margarin       ❤ 1 tane yumu
Devamı